Posts Tagged ‘fitne’

h1

Müftülüğün Kadın Vaizlerinden Erkeklere Konser ve Diyalogcu Zaman Gazetesi Rezaleti

14 Mayıs, 2008

zaman gazetesi dinler arası diyalog kadın korosu müftülük haber rezalet

zaman kutlu doğum rezaleti dinler arası diyalog fitne fesat bidat bid\'at

tasavvuf ladın korosu işte rezalet haram dinler arası diyalog

kadınlar korosu başörtü dinde reform zaman dinler arası diyalog rezalet müslüman olarak utanıyorum

ZAMAN gazetesinde (internet, 18 Nisan 2008) okudum. Başlık şu: “Vâizelerden Kutlu Doğum Konseri”. Tafsilatı:

— İstanbul Müftülüğü Türk Tasavvuf Musikisi Kadınlar Korosu, Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle özel bir konser vermiş. Koro elli kişilikmiş.

— Peygamber sevgisini ilahî ve kasidelerle anlatan kadın korosu izleyenler tarafından büyük ilgi görmüş. Konserde duygulu anlar yaşayan İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, başörtülü bayanların konser vermesinin medya tarafından eleştirilmesinin çok yanlış olduğunu söylemiş.

— Çağrıcı, “Dininin buyruğu olarak giyinmiş başörtülü kadınların konser verdikleri için eleştirilmeleri çok büyük haksızlık…” diye konuşmuş. Müftülük kadınlar korosu, sınavla alınmış ve özel olarak yetiştirilmiş 50 vaize ve Kur’an öğreticisi kadından oluşuyormuş.

— Müftü Mustafa Çağrıcı, din ile sanatın ikiz kardeş gibi kabul edilmesi gerektiğini beyan etmiş. İstanbul’un ilk ve tek bayan müftü yardımcısı Kadriye Erdemli, müziğin İslâm’ın her alanında var olduğunu belirtmiş, Kadriye Erdemli, “Ezan zaten kendi başına müzikli bir tebliğdir” demiş.

– Kadriye hanımdan başka bir inci: “Yıllar boyu İslâm, müzikle gönüllere kazınmıştır.”

“…Yukarıda anlattığım hadiseyi Kitabullaha, Resulün sünnetine, fıkha, şeriata bağlı bir Müslüman olarak protesto ediyorum…’’

1. Başları örtülü de olsa vaizelerin ve kadın Kur’an öğretmenlerinin erkeklere konser vermeleri dinimiz tarafından yasaklanmış ve haram kılınmıştır.

2. İstanbul Müftülüğü 1400 yıllık İslâm tarihinde görülmemiş böyle bir bid’ate imza attığı için büyük bir günahı irtikab etmiş, korkunç bir “dinde yenilik ve dinde reform” kapısını açmıştır.

3. Bu yapılan Kur’an’a, Sünnete, icma-i ümmete, Şeriata, fıkha, ahlâk-ı islâmiyeye, tasavvufa ve tarikata aykırıdır.

4. Yakın tarihlerde, rakı içip demlenen bir Dede, kadın ve erkek semazenleri birlikte döndürmüştü.

5. Zaman gazetesini, bu haberi övücü bir üslupla verdiği için kınıyorum. Böyle bir şey dine uymaz.

6. Ankara Diyanet İşleri Başkanlığı bu bid’ati derhal önlemeli, erkeklere konser veren vaizeler ve Kur’an öğretmeni kadınlar korosunu dağıtmalıdır.

7. Bu hususu resimleriyle birlikte, İslâm dünyasının 25 ifta makamına (fetva veren ulemasına ve ulema heyetlerine) bildirerek fetva isteyeceğim.

Maneviyat din’in beli ve omurgasıdır, maneviyat ile müzik bir arada olmaz, dini müzik din’deki ilk tahribat aşamasıdır ve nefsin sarhoşluğuna zemin hazırlar.

8. “Ezan zaten kendi başına müzikli bir tebliğdir” sözü çok tartışılacak bir fikirdir. Ezan elbette güzel sesle ve nağmeli olarak okunacaktır ama o asla bildiğimiz müzik değildir.

9. Din ile sanatın ikiz kardeş gibi oldukları iddiası bir müftüye yakışmaz. Din asıldır., sanat onun topluma tarihe nakışı/işlemesidır. Bu ikiz kardeşliği kim çıkarttı? 1400 yıllık İslâm tarihinde böyle bir söz edilmiş midir?

10. İstanbul Müftülüğü hayırlı bir dinî hizmet yapmak istiyorsa, şehirdeki üç bin camiden günde beş kez güzel ezanlar okunması için çalışsın, ezan kursları açsın, müezzinlere ders verdirsin. Yine namazlarda kıraatin düzgün olması için çalışsın.

— Din, iman, şeriat elden gidiyor… Ülkede korkunç bir irtidat cereyanı var. Yüce dinimize her taraftan saldırılıyor. Fısk, fücur, bid’at, nifak, fitne, fesat, küfür, şirk almış yürümüş… Bunlarla gereği gibi mücadele edilmiyor. Onun yerine vaize ve Kur’an kursu kadın hocalarına müzik eşliğinde ilahî okutuluyor. Hem de erkeklere… Sanırım bu hareket de dinlerarası diyalog ideolojisinin zehirli meyvelerindendir.

Sevgili Peygamberimizin (salât ve selam olsun O’na) ruhaniyeti böyle şeylerden hoşnut olmaz.

Dindar Müslümanlar böyle dehşetli bid’at ve günahları protesto etmezler, üzerlerine vacip olan emr-i maruf ve nehy-i münker farizasını yerine getirmezlerse tokatlara hazır olsunlar.

h1

Kur’an-ı Kerimde Yahudi ve Hıristiyanlar

14 Nisan, 2008

Kur’an-ı Kerim Qur'an Koran Alcoran Kur'an Kuran

Hz. Yakub’un adı İsrail olduğu için, Yahudilere İsrail oğulları denildi. Hz. Musa Tur dağına gidince, bunlar dinden çıktı. Buzağıya taptı. Sonra pişman olup tevbe ettikleri için, Yahudi denildi. Yahudi, doğru yolu bulucu demektir.

Yahudiler, Hz. Musa’ya çok eziyet etti. Sonra gelenleri, bin Peygamberi şehid etti. Hz. İsa ve annesine iftira ettiler. Peygamber efendimizi zehirlediler. Hz. Osman zamanında, fitne çıkararak, Halifenin şehid edilmesine sebep oldular. İbni Sebeciliği, Hurufiliği meydana çıkarıp, müslümanları parçalayıp, birbirine düşman ettiler. Dinleri yok etmek için masonluğu kurdular.


Yahudiler hakkındaki âyetlerden bazıları şunlardır:

1- Tevrat’ı değiştirdiler. (Bekara 79)

2- Peygamberleri öldürdüler. (Âl-i İmran 183)

3- Hz.İsa’yı öldüremediler. (Nisa 157)

4- Fesat çıkardılar. Allah’a cimri dediler. (Maide 64)

5- Hz. Meryem’e iftira ettiler. [Nisa 156]

6- İman edenlere en şiddetli düşmanlık edenler Yahudi ve müşriklerdir. (Maide 82)

7- Üzeyir Allah’ın oğlu dediler. (Tevbe 30)

8- Kıskançlık ve maddi çıkar yüzünden Kur’ana inanmadılar. (Bekara 146)

9- Çoğu iman etmeyecektir. (Bekara 100; Nisa 155)

10- Allah’ı inkârlarından dolayı lanete uğradılar. (Bekara 88-89)


Kur’ana göre Hıristiyanlar

1- Meryem oğlu Mesihe, Allah diyenler, kâfir olmuştur. (Maide 72)

2- Allah üç ilahtan biridir diyenler kâfir olmuştur. (Maide 73)

3- Meryem oğlu Mesih bir Peygamber, anası da sadık bir kadındır. (Maide 75)

4- İsa Mesihe Allah’ın oğlu dediler. (Tevbe 30)

5- Yahudilere göre, Hıristiyanlar Müslümanlara daha yakındır. (Maide 82)


Yahudi ve Hıristiyanların ortak yönleri:

1- Bilginlerini, rahiplerini Rabler edindiler. (Tevbe 31)

2- Yahudi bilginleri ve Hıristiyan rahipleri halkın mallarını yediler. (Tevbe 34)

3- Allah’ın oğullarıyız dediler. (Maide 18)

4- Bile bile hakkı gizlediler. (Âl-i İmran 71)

5- Allah çocuk edindi diye iftira ettiler. (Bekara 116)

6- Allah’ın âyetlerini inkâr ettiler. Âl-i İmran 70)

7- Allah’a iftira ettiler. [Âl-i İmran 78]

8- Yahudi ve Hıristiyanlar, birbirinin dostlarıdır. (Maide 51)

9- Resulullah, dinlerine girmedikçe, Yahudi ve Hıristiyanlar ondan razı olmazlar. (Bekara 120)

10- Dinlerinde aşırı gittiler. (Nisa 171)

11- Kitaplarındaki bilgileri gizlediler. (Maide 15)

12- Ehl-i kitap, “Cennete ancak Yahudi ve Hıristiyanlar girecek” dediler. (Bekara 111)

13- Ehl-i kitap ve müşriklerden olan inkârcılar, Cehennem ateşinde ebedi olarak kalırlar. Onlar, halkın en şerlileridir. (Beyyine 6)


Bu âyetlerden açıkça anlaşılıyor ki, Yahudiler Tevrat’ı değiştirdiler. Hz. Musa’nın dini değişince Allahü teâlâ, İncil ile Hz. İsa’yı gönderdi. Hz. İsa’nın dini de bozulunca, İncil, İnciller hâline gelince, Allahü teâlâ, İslamiyet’i göndermiştir. Kâfir oldukları birçok âyet ile bildirilen Ehl- kitabın da Cennete gideceğini söylemek ne büyük bir dalalettir.